Bosna Turu - Alperenler Tekkesi
Alperenler Tekkesinin Tarihi
Bosna turu nda Mostar ziyaret edilirken uğranması gereken yerlerden bir tanesi de Alperenler Tekkesidir. Alperenler tekkesinin kısaca Tarihiyle ilgili bilgi vermek gerekirse; Buna Nehri kaynağının çıktığı noktaya inşa edilen Tekke haftada üç gece zikre ev sahipliği yapmaktadır. Bogomiller zamanında yapılan bir tapınak kalıntısı üzerine inşa edilmiş olan tekkenin kesin kanatlanmış bir tarihi yoktur.
Arkeolojik çalışmalar sonucu elde edilen bulgular Geç Antik dönemde inşa edildiğini göstermektedir. Tekke, Orta Çağ döneminde ve hatta Osmanlılar bu topraklara gelmeden önce, kültürel ve dini olarak önemli bir mekandı. (1. VI 1454.). Tekke'nin ilk kaydı 1466 yılında Evliya Çelebi tarafından yazılmıştır. Evliya Çelebi'nin Seyahatnameleri vesilesiyle tekke tüm Osmanlı topraklarında tanınmış ve ciddi bilimsel tartışmalarla bilim sahasında bilinmektedir.
Tekkenin bitişiğinde oluşturulan mimari kompleks tarih boyunca defalarca restore ve dekore edilmiştir. Tekke, son şeyhi Seydo Sehoviç'in ölümüne (1925) kadar aktif olarak faaliyetlerine devam etmiştir. ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra Bosna-Hersek'teki tüm tekke faaliyetleri ve dervişlerin çalışmaları devlet tarafından yasaklanmıştı. 70'li yıllara kadar tekke, Bosna-Hersek Ulusal Müzesi tarafından yönetilmiştir. O tarihten 1974'e kadar resmi yöneticisi bulunmazken, İslam Birliği, dönemin hükümetin izni olmaksızın tekkeyi kullanmaya ve yok olmaktan kurtarmak için kendi yönetimine almıştır.
Toplu dua yerlerin geleneğini canlandırmak adına her yıl düzenli olarak organize edilen Mevlit Programı sayesinde Tekke yeniden önem kazanmaya başlamıştır. Tekkede son restorasyon çalışması 2013 yılında yapılmıştır. Restorasyon çalışmasından 1 yıl önce, bitişiğindeki bulunan ve tamamıyla yıkılmış misafirhane, aslına uygun şekilde tekrar inşa edilmiştir
Tekke İsmi
Doğal ortamı ve tarihi öneminden ötürü Tekkenin ismi dünya çapında Buna nehri kaynağının yanındaki Tekke, Alperenler Tekkesi veya Blagay Tekkesi olarak anılmaktadır. ilk yazılı kaynaklar Sarı Saltuk'un zaviyesi adı altında olduğunu zikredeler. Geleneğe göre Sarı Saltuk, Osmanlı medeniyetinin en ünlü isimlerinden ve halen de efsanevi hikayelerle anlatılan bu muhterem şahsiyet, burada gömülmüş olduğuna inanılmaktadır. 13. yüzyılın sonunda yaşamış olan bu zat efsaneye göre, vasiyeti üzerinde öldüğünde kimse gömüldüğü yeri tam olarak anlamasın diye yedi farklı tabutu, yedi Müslüman olmayan ülkelerde gömdürmüştür. Blagay Sarı Saltuk Türbesi belki de konumu ve canlı doğasısı nedeniyle bir çok Sufi Tasavvuf ehli tarafından ziyareti tercih edilen yerlerden biridir